Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan siyasi fırtına ekonomiyi vurmaya devam ediyor. Gözler artık 30 Haziran’da CHP Kurultayı’nın iptali davasında çıkabilecek “mutlak butlan” kararına çevrildi. Ekonomistler, bu kararın Türkiye’yi Azerbaycan ve Rusya modeline yaklaştırabileceği ve Mehmet Şimşek’in elini zayıflatabileceği konusunda uyarıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasıyla başlayan siyasi dalgalanmanın ekonomik tesirleri şimdi geçmemişken, yeni bir fırtına kapıda. CHP’nin 2023 Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davada 30 Haziran’da çıkması beklenen “mutlak butlan” kararı, piyasaları ikinci kere derinden sarsabilir.

Siyasi Krizin Ekonomik Bedeli Ağır Olabilir

Ekonomist Güldem Atabay, 30 Haziran’daki mümkün bir mahkeme kararının, 19 Mart’ta yaşanan sarsıntıyla birebir şiddette olacağını belirtti:

Ekonomist Ömer Rıfat Gencal da emsal görüşte. Gencal’a nazaran, 19 Mart sonrası Hazine’nin Türk Lirası cinsinden borçlanma maliyeti hâlâ %5 daha yüksek seyrediyor.

Mehmet Şimşek İçin Kritik İmtihan: 30 Haziran

CHP Kurultayı’nın iptali tarafında çıkabilecek bir karar, yalnızca siyasi istikrarları değil, iktisat siyasetlerini da direkt etkileyebilir. Ekonomist Dr. Murat Kubilay, Türkiye’nin bu türlü bir senaryoda Azerbaycan ya da Rusya üzere otoriter eğilimli ekonomilere benzeyebileceği ihtarında bulundu.

Borsa, Döviz, Rezervler: Hepsi Baskı Altına Girebilir

ALB Yatırım Başekonomisti Doç. Dr. Filiz Eryılmaz ise en net uyarıyı yaptı:

Eryılmaz’a nazaran, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) temmuz ayında 2,5 puanlık faiz indirimi yapması baz senaryo olarak öngörülüyor. Lakin 30 Haziran’daki karar ve enflasyon verisinin takviyesiyle bu indirimin 3,5 puana kadar çıkabileceğini belirtti.

Merkez Bankası Temmuzda Ne Yapacak?

Eski bankacı ve piyasa yorumcusu Murat Aysan da farklı bir pencere açtı:

“Mutlak Butlan” Ne Manaya Geliyor?

Hukuki olarak “mutlak butlan”, yapılan bir sürecin baştan itibaren geçersiz olduğu manasına geliyor. CHP Kurultayı’nın bu biçimde iptal edilmesi, partinin genel başkanlık ve idare takımının tümden geçersiz sayılması demek. Bu da Türkiye’de muhalefetin yargı yoluyla dizayn edildiği algısını güçlendirerek hem siyasi hem ekonomik istikrarları altüst edebilir.

Kaynak:  SÖZCÜ