Küresel belirsizlikler, artan jeopolitik tansiyonlar ve ticaret savaşları, 2025’in birinci çeyreğinde merkez bankalarının istikametini süratle altına çevirmesine yol açtı. Altın fiyatlarının 3.500 doları aşarak tarihi rekor kırdığı devirde, ülkeler inançlı liman olarak gördükleri altın varlıklarını artırmaya devam ediyor.

Merkez Bankaları Rekor Altın Aldı

Merkez bankalarının altın iştahı sürat kesmeden sürerken, birinci çeyrekte en fazla altın alımı yapan ülkeler listesi dikkat çekti. Çin, 124,2 tonla liderliği kimseye bırakmazken, onu 46,7 tonla Hindistan izledi.

Türkiye Dikkat Çeken Düşüşe Karşın 3. Sırada

Sürpriz bir formda listenin üçüncü sırasında Türkiye yer aldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın birinci üç ayında 20,2 ton altın alımıyla öne çıktı. Lakin bu sayı, bir evvelki yılın tıpkı periyoduna nazaran %55, 2024’ün son çeyreğine nazaran ise %14’lük bir düşüşe işaret etti.

Dördüncü sırada 15,7 tonla ABD yer alırken, İran 5. sıraya 13,1 tonluk alımla yerleşti. Özellikle ABD’nin eski Başkanı Donald Trump’ın tekrar sahneye çıkması ve ek tarifelerle ticaret savaşlarını körüklemesi, Amerikan Merkez Bankası’nın da inançlı varlık tercihini altına yönlendirmesine neden oldu.

Altın Neden Tekrar Beğenilen Oldu?

Uzmanlara nazaran merkez bankalarının altın talebindeki artışın arkasında birkaç temel sebep var: Doların global güvenilirliğinde yaşanan kırılmalar, yüksek enflasyon ortamı, ABD-Çin rekabetinin tırmanması ve jeopolitik riskler. Tüm bu ögeler, altını tekrar stratejik rezerv aracı haline getirdi. Bilhassa gelişmekte olan ülkeler, para ünitelerinin bedelini korumak ve dış şoklara karşı tampon oluşturmak için altın stoklarını artırmaya devam ediyor.