Manchester City, son 15 yılda futbol dünyasını baştan sona değiştiren bir kulüp haline gelirken, kulübün finansal faaliyetleri önemli tartışmalara yol açtı. Premier Lig’in finansal kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle 100’den fazla suçlamayla karşı karşıya olan kulüp, artık tarihin en büyük yaptırımlarıyla karşılaşabilir.

Şampiyonluktan Finansal Suçlamalara Uzanan Süreç

Manchester City’nin dönüşümü, 2008 yılında Abu Dabi Kraliyet Ailesi’nden Pir Mansur bin Zayed Al Nahyan’ın kulübü satın almasıyla başladı. Bu devirde kulüp, yeni oyuncular transfer etmek için rekor harcamalar yaptı ve dört yıl içinde Premier Lig’de şampiyonluğa ulaştı. Kulüp, ilerleyen yıllarda dünya futbolunun en değerli takımlarını kurarak hem İngiltere’de hem de Avrupa’da doruğa çıktı.

Ancak bu yükseliş, finansal fair play (FFP) kurallarına uygun olup olmadığı konusunda kuşku uyandırdı. UEFA ve Premier Lig tarafından getirilen FFP kuralları, kulüplerin harcamalarının gelirleriyle orantılı olmasını kaide koşuyor. Lakin Manchester City’nin sponsorluk gelirlerinde gözle görülür bir artış yaşanması ve bu gelirlerin büyük ölçüde Abu Dabi merkezli şirketlerden sağlanması, dikkatleri kulüp üzerinde topladı.

Hackerlar tarafından sızdırılan dokümanlar, kulübün sponsorluk mutabakatlarında usulsüzlük yaptığını ve makul sponsorların ödemelerinin bir kısmının Abu Dabi hükümetine bağlı kuruluşlar tarafından karşılandığını ortaya koydu. Bu sistem, kulübün gelirlerini şişirerek daha fazla harcama yapmasına imkan tanıyordu.

Premier Lig’in Soruşturması ve Mümkün Yaptırımlar

UEFA, 2020 yılında Manchester City’yi Avrupa’nın en büyük turnuvası olan Şampiyonlar Ligi’nden iki yıl boyunca men etti. Lakin kulüp, Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) yaptığı itiraz sonucunda bu cezayı kaldırmayı başardı. Artık ise Premier Lig, kulüp hakkında çok daha kapsamlı bir soruşturma yürütüyor.

Premier Lig idaresi, kulübün 2009-2023 yılları ortasında finansal kuralları ihlal ettiğini ve soruşturmayı engellemeye çalıştığını argüman ediyor. Şayet bu suçlamalar doğrulanırsa, kulübün karşı karşıya kalabileceği cezalar ortasında ağır para cezaları, puan silme ve hatta ligden ihraç edilme üzere yaptırımlar yer alıyor.

Eğer City, hafif bir ceza alırsa, başka devlet takviyeli kulüplerin de emsal finansal manipülasyonları yapmasının önü açılabilir. Bu da Premier Lig’in kurallarının aktifliğini sorgulanır hale getirebilir. Öte yandan, ağır bir ceza verilmesi, öteki büyük kulüplerin geçmişte uğradıkları mağduriyetleri gündeme getirmesine ve tazminat taleplerinin ortaya çıkmasına neden olabilir.

Futbolun Geleceği İçin Kritik Dava

Manchester City’nin finansal süreçleri sadece futbol dünyasını değil, tıpkı vakitte İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri ortasındaki diplomatik bağlantıları de etkileyebilir. Abu Dabi, son yıllarda futbol bölümüne yaptığı yatırımlarla memleketler arası arenada daha fazla nüfuz kazanırken, bu olay İngiltere’nin finansal düzenleyicileri için bir imtihan niteliği taşıyor.

Kararın futbolun ekonomik yapısını nasıl şekillendireceği merak konusu. Şayet City hatalı bulunursa, Premier Lig tarihindeki en büyük finansal skandallardan biri olarak kayıtlara geçebilir. Aksi takdirde, çağdaş futbolun ekonomik dinamikleri sorgulanmaya devam edecek.