Atilla Yeşilada, 19 Mart krizinin birinci haftasında iktisatta ve siyasette hasar tespit raporunu yaptı. Piyasalardaki sert hareketleri, iktisat idaresinin müdahalelerini ve bundan sonra bizi bekleyen riskleri tahlil etti.

Son vakitlerde çektiğimiz en tartışılacak görüntü bu.  Bence politik risk ne iktisat, ne de piyasalar için kayda bedel bir sorun değil. Yani, CHP’ye kayyım atansa da, iktisat fren yapmaz.    Ancak sokaklar kontrolden  çıkarsa, sonu OHAL’e gidecek karanlık bir dehlize saparız.

17 Nisan çok kritik. Erdoğan, Şimşek ve Karahan defaaten politik krizin iktisada yansımalarını önlemek için eldeki tüm siyaset araçlarının kullanılacağını beyan ettiler. Bu en düzgün senaryoda dahi, TCMB’nin  Nisan PPK toplantısında faiz indirimlerine orta vermesi manasını taşır. ŞAYET, TCMB yeniden de faiz indirirse, iktisat ve piyasalar için görüşüm değişir, olağanüstü karamsara bir tutum takınırım. ANCAK, faizleri artırır ya da sabit tutarsa, piyasalarda olumlu ruhsal tesir yaratır.

Politik krizin iktisada tesiri lakin bir kaç ay sonra barizleşir ve büyük ölçüde sokak şovlarının müddeti ve şiddetine endekslidir.  TCMB’nin uzun mühlet nakdî gevşemeye orta verdiği ve enflasyon varsayımını yükselttiği bir senaryoda resesyon bir mümkünlük.