Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türk Lirası üzerindeki bedel kaybı baskısını hafifletmek maksadıyla bankacılık sistemindeki fonlama maliyetini yüzde 48,8’e yükseltti. Bu oran, siyaset faizinin (yüzde 46) üzerinde gerçekleşerek 2025 yılı içinde kaydedilen en yüksek düzey oldu.

Gecelik Fonlama ile Örtülü Sıkılaştırma

TCMB, haftalık repo ihaleleriyle sağladığı düşük maliyetli likiditeyi sonlandırarak, piyasayı daha kıymetli olan gecelik borçlanma kanalına yönlendiriyor. Bu atak, örtülü faiz artışı olarak değerlendirilirken, bankaların fonlama maliyetleri yükseliyor ve mevduat faizlerinde üst istikametli baskı oluşturuyor.

Hedef: Döviz Talebini Dizginlemek, TL’ye Geçişi Teşvik Etmek

Yetkililer bu sıkılaştırma adımının, dövize olan talebi azaltarak TL’ye olan ilgiyi artırmayı amaçladığını belirtiyor. Dolarizasyonla uğraş kapsamında faiz dışı araçların öne çıktığı bu süreçte Merkez Bankası, TL cinsi varlıkları cazip kılmaya çalışıyor.

Şimşek’ten Takviye: “Koşullar Kur Müdahalesini Gerektiriyor”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada, Merkez Bankası’nın adımlarını desteklediğini belirtti. “Koşullar kurun büyük ölçüde yönetilmesini gerektiriyor. Merkez Bankası hakikat adımları attı” diyen Şimşek, hükümetin piyasa müdahalesine açık olduğunu vurguladı.

Kurumsal Döviz Talebinde Frenleme Sinyali

Bireysel döviz talebi devam ederken, şirketlerin dövize yönelik ilgisinde yavaşlama gözleniyor. MUFG Bank Hazine Müdürü Onur İlgen, artan hedge maliyetlerinin ve vadeli döviz süreçlerinin firmaları döviz konumu almaktan uzaklaştırdığını söyledi. Bu durum, TL üzerindeki baskının bir ölçü hafiflemesini sağlıyor.

Rezervlerden 53 Milyar Dolarlık Müdahale

19 Mart’tan bu yana sürat kazanan siyasi tansiyon ve kur dalgalanmaları karşısında TCMB’nin döviz piyasasına 53 milyar dolar seviyesinde müdahalede bulunduğu tabir ediliyor. Yalnızca son bir haftada net rezervlerde 3,7 milyar dolarlık kayıp yaşandı. Bu gelişmeler, rezerv idaresinin zorluğunu da gözler önüne seriyor.